
DÜNYA KÜLTÜR MİRASI
DİVRİĞİ KÜLLİYESİ
Külliyenin Evrensel Mimari ve Sanatsal tekliği
UNESCO Kültür Komitesince, 1985’te belirlenen ilk “Dünya Kültür Mirası” listesinde Türkiye’den seçilen 3 varlıktan (diğerleri İstanbul Tarihi Yarımada ve Kapadokya) tekidir, Divriği Ahmed Şah Turan Melek Külliyesi. Dünya genelindeki ilk tescil listesinde bu anıt esere 144. sırada yer verilmiştir.
İspanya’daki Elhamra’dan (14. yy) Hindistan’daki Tac Mahal’e (17. yy) uzayan İslam uygarlıkları ekseninde ön alan, özgün olan Divriği Külliyesi, Türk-İslam uygarlığının 13. yüzyılda mimarlık, yontu sanatlarında ulaştığı düzeyi temsil eder. Üslubu, tekilliğiyle bir dünya şaheseridir. Mimari ve bezeme özellikleriyle korunmuş olması, Selçuklu eserleri arasında ikinci bir önem yüklemektedir.
Bu Mengücek eseri, Ortadoğu’nun en görkemli mimarlık ve yontu anıtları arasında ilk sıradadır ve Anadolu’nun aydınlanma çağını simgeleyen başyapıttır. Benzerini ya da daha sanatlısını, Selçuklu sultanlarının, Konya’da Kayseri’de Sivas’ta yaptıramayışları; bu ayrıcalığı, Divriği melikiyle kuzenine bırakışları, yanıtı verilemeyen tarihsel bir gizem ve olağan dışılıktır.
Külliye, Divriği’nin 13. Yüzyıldaki yerleşimine hâkim bir noktada kenti kucaklayacak bir terasta konumlandırılmıştır. Planı, yüksek kabartma nitelikli kozmik şemalı bezeme tasarım ve örgeleri, yinelenmeyen ayrıntıları; anıtsal, biri diğerinden tamamen farklı taçkapıları; alışılmış cami ve medreselere, benzerlikten uzak iç dünyaları; daha önemlisi, yapılışındaki özellikleriyle yaklaşık 800 yıldır korunmuş oluşuyla İslam dünyasında ve evrensel boyutta tektir.
Selçuklu dönemi Anadolu Türk mimarisinin de tartışmasız baş eseri kabul edilen külliyenin sanatkârları Hürremşah ve Hurşad’ın, Ahmed, İbrahim ve Mehmed’in imzalarına, aynı dönemin diğer Anadolu ve Ortadoğu eserlerinde rastlanmayışı ise ayrı bir sorudur.
Caminin batı kapısının yan cephelerindeki mukarnaslı nişlere işlenmiş tek ve çift başlı stilize kuş kabartmalı kartuşlar; Darüşşifa taçkapısının kemer ayaklarında konsollara oturtulmuş yüksek kabartma kadın ve erkek büstleri (yüzleri sonradan kazınmıştır) ayak dilimleri arasındaki iki küçük rölyef; simgesel okumalara açıktır.