
MENGÜCEK PAYİTAHTI DİVRİĞİ
NECDET SAKAOĞLU
Hisar / Süleyman Şah Camii
Doruktaki camiyi yaptıranlar, Divriği Mengücekleri’nin ilk egemeni (I.) Süleyman (1142?-1171?) ile oğlu Seyfeddin Şahin Şah’tır (1171?- 1199). 1181 tarihli bu eser, Anadolu Türk camilerinin özgünlüğünü koruyarak 21. yüzyıla ulaşmış en eskisi, 12. Yüzyıl Anadolusunda cuma namazına açılan ilk birkaç mabetten biriydi. Kapa cephesinin yukarısındaki çiçekli kûfi kitabe kuşağında: “Bu kutsal caminin yapımını/onarımını, emir, büyük başkomutan, devletin ve dinin kılıcı, zaferleri çok, Halifenin keskin kılıcı Emir İshak oğlu Süleyman’ın oğlu Şahin Şah buyurdu. Yıl 576 (1180)” yazılıdır. Kapı cephesini süsleyen Fars kemerin altında Kapı lento taşının üstündeki yazı frizinde de “Yapan Meragalı Firuz’un oğlu Hasan’dır” okunur.
150 yıldan beri terk edilmiş ve harap durumdaki Kale Camii çok özgün ve tek eser durumunaydı; özenle onarılması gerekiyordu. Öyle yapılmadı, 2007- 2008 kışında ivedilikle restore edilerek tanınmayacak hale getirildi. Bugün artık Kale Camiinin yerinde başka bir yapı var. 21. Yüzyılın başındaki “restorasyon” tahribatlarından biri ve kuşkusuz en önemlisi 2008 Divriği’nin yazgısı oldu. 850 yıllık Kale Camii, sözde restore edilirken sıvalarına, dam örtüsüne kadar biçim değiştirdi. Çimentoyla, çinkoyla, Afyon mermeriyle, plastik boyalarla yeni bir üslup giydirildi! Bu sorumsuzluğu ne merkezi ne yerel sorumlular, ne bir üniversite, ne sivil toplum kuruluşları, ne uzmanlarımız önemsedi.
Diğer çağdaş eserler
Divriği Külliyesi ile aynı kent tabanını paylaşan Mengücekli kümbetlerinden ilki, Divriği meliklerinin 2. olan Emir İsfehsalar Seyfeddin Şahin Şah’ın (1171? -1196) kendisi ve soyundan gelenler için yaptırdığı bezemeleri ve Mengücek soyunu tanıtan yazıtıyla dikkati çeken ve Asya kurganlarını anımsatan Sitte Melik Türbesi, kalenin eteğindedir.
. Şahin Şah’ın türbesindeki Arapça uzun başbağı yazıtı, Orhun taşlarındaki yücelemelerden alınmış duygusu uyandırır: “Alp Kutluğ uluğ hümayun Çeboğa Tuğrul Tekin” sanları ailenin Türklüğünü kanıtlar. Bundan sonra: “Süleyman bin İshak bin Mengücek Gazi Emir Mengücek” künyesi ve “Mefhar-ı Âl-i Mengücek” (Mengücekoğulları’nın övüncü) vurgulaması gelmektedir. Mukarnaslı kapı nişinin üzerindeki 2 kitabelikten yukarıdakinde Arapça: “Bu kutlu türbe başkomutan, dinin kılıcı Süleyman oğlu Şahin Şah’ındır”; altındaki taşta da: “Beş yüz doksan iki yılında” ( 1196) yazılıdır. Girişin sağındaki yan cephede insan boyu hizasında bir taşa kazılı Arapça usta imzası “Meragalı(?) Behram oğlu Tutbeg” okunuyordu. Yazık ki 2007/8 restorasyon müdahalelerinde kümbetin yüzeyi raspalanırken bu imza da silinmiş; bir Anadolu Türk kümbeti usta imzasını yitirmiştir. Bununla da kalınmayarak türbe içindeki 15 lahit kaldırılarak yeni 5 lahit yapılmış; kümbet haziresindeki 14. ve 15. yüzyıl aile mezarları da yok edilmiştir.
Şahin Şah’ın hacibi (veziri) Kamereddin’in aynı tarihli ve aynı biçimdeki bakışık kümbetindeki kapı nişinin üzerinde ve nişte görülen 2 kitabelikten üsttekinde yine Arapça: “Yüce soylu büyük emir Hacı Ruzbe’ninm oğlu hacib Kamereddin”; alttakinde de Beşyüz doksan iki yılı Şaban ayının 20. günü (19 Temmuz 1196)” yazılıdır.
Bekirçavuş adıyla bilinen külliye hamamı ile yüzeysel araştırmalarla ortaya çıkacak diğer yapı kalıntılarının da aynı restorasyon projesine ve koruma amaçlı mevzi imar planı ıslahına dahil edilmesi, Divriği Külliyesine çevresel zenginlik kazandıracaktır.
Kentte, bu iki künbet dışında Mengücekler dönemine tarihlenen Nureddin Salih (Hacib Siraceddin Dendar), Hacib Seyyid Ahmed, kümbetleriyle bir sonraki dönemden kalma Araplık ve Ahi Yusuf türbeleri bunlardandır.